Ana içeriğe atla

Zayıf Değil 👎 Sağlıklı Ol 💪

Sağlıklı Olmak...

Bilindiği üzere yediğimiz tüm yiyeceklerin ve günlük yaşantımızdaki hareketlilik oranımızın,  yaşam kalitemiz ve sağlığımız üzerinde son derece büyük etkisi vardır. Yapılmış olan çeşitli araştırma ve incelemeler sonucunda kötü beslenme, hareketsizlik ve ciddi hastalıkların meydana gelmesi arasında gözle görülür bir ilişkinin olduğu ortaya konulmuştur. Sağlıklı beslenen bireylerde kalp, diyabet ve hipertansiyon gibi hastalıklara çok az rastlanması da bu bilgilerin doğru olduğunun bir göstergesidir. Sağlıklı beslenme temel olarak dengeli ve yeterli beslenmek şeklinde tanımlanabilir. Dengeli beslenmede yapılan vurgu ise vücudumuzun ihtiyacı olan besinlerin yeterli miktarda ve uygun olan zamanlarda alınmasıdır. Sağlıklı beslenen bireylerin bedenlerinin esnek ve oldukça hareketli olduğu, cilt ve saç yapılarının parlak olduğu, kilolarını dengede tutarken kuvvetli kas yapısına sahip olduğu, zihinsel ve psikolojik olarak rahat ve sık hastalık geçirmediği söyleyebiliriz.

Kimi insanlar sağlıklı olmayı düşük kilolarda olmak sanıyor maalesef. Ama oldukça yanlış olan bu bilginin ne yazık ki halk arasında oldukça yaygın bir inanışa doğru gittiğini görmekteyiz. Zayıf olmak özellikle düşük yağ oranına sahip olmak, sağlıklı olmanın aksine oldukça zararlı ve birçok sorunu beraberinde getiren bir faktördür. Çünkü zayıf olmak sağlıklı bir vücuda sahip olmak değildir. 

Zayıflık düşüncesinin en yaygın olduğu kesim hiç kuşkusuz kadınlardır. Bu nedenle zayıflık nedeniyle yani düşük yağ oranıyla ilgili en çok sorun yaşayan da yine kadınlardır. Kadın fizyolojisinde düşük yağ oranının neden olduğu sağlık sorunlarının başında adet düzensizliği gelir. Adet düzensizliği kadınlık hormonunu doğrudan etkiler. Döngüsel bozukluğun yanı sıra saçlarda ve tırnaklarda yıpranma ve kırılma, ciltte kuruluk, halsizlik ve sürekli oluşan yorgunluk hissi de düşük yağ oranının temel nedenleri arasındadır. 
 Peki sağlıklı ve kalıcı kilo verme süreci nasıl olmalıdır❓

Öncelikle kilo vermek için elinden geleni yapıp, kendini aç bıraktığı halde hâlâ kilo veremiyorum diye yakınan çok fazla insan var. Eğer o insanlardan biriysen muhtemelen sende süreç içerisinde yanlışlar yapanlardan birisin demektir. Süreç içerisinde yapılan yanlışlara baktığımızda genellikle ilk yanlışın öğün atlamak olduğunu görebiliriz. Diyete başlayan birey gün içinde ana veya ara öğününden birini atladığı zaman kilo verme sürecine katkıda bulunacağını düşünür. Öğünlerin atlanması sonucu kan şekeri seviyesi düşüş yaşar. Düşen kan şekeri seviyesi tatlı ihtiyacını arttır ve daha fazla acıkmalara neden olur. Aç kalmanın aksine az ve sık yemek yemek daima metabolizmayı canlı tutar. Metabolizma canlılığı demek, vücudun tükettiği besinleri harcama çabası demektir. Sağlıklı ve kalıcı kilo vermek için yapılması gerekenler ise kısaca şöyledir;

Su İçmek: Kişinin yemeklerden önce su içmesi, tokluk hissetmesine ve daha az yemesine neden olacağı için kilo veriş sürecine katkıda bulunacaktır. Sağlıklı bir bireyin de gün içinde otalama 2.5 - 3 litre içmesi gerekmektedir. 

Bitki Çayları İçmek: Bitki çayları hızlı kilo vermek isteyenlerin listelerinde olmazsa olmazlarıdır. Kilo verme sürecinde oldukça etkilidir.

Paketli Gıdalardan Kaçınmak: Marketlerde satılan paketli gıdaların minimum seviyeye düşürülmesi ve olabildiğince şeker ilavesiz, lif oranı yüksek sağlıklı ara ve ana öğünler yapmak gerekmektedir.


Düzenli Uyku: İnsanların az ya da çok uyuması öğün saatlerini doğrudan etkilemektedir. Öğün saatlerinde yaşanan değişim, doğrudan kilo veriş sürecini etkilemektedir. Çünkü uykusunu alamayan insanlar gün içinde yorgun ve oldukça stresli hissedebilmektedir. Bu hislerin ortaya çıkması gece geç saatlerde abur cubur yeme isteğini  tetikleyecektir.


Antrenman: Kilo verme sürecinde en önemli ve en etkili yol antrenman yapmaktır. Özellikle ağırlık antrenmanlarının yağ yakım ve kas kütlesini arttırma sürecine oldukça büyük etkisi vardır. Yanı ağırlık antrenmanı yapan bireylerde daha hızlı çalışan metabolizma, yüksek seviyede yağ yakımı süreci ve aktif bir beden görmek olağandır. Çünkü fizyolojimiz gereği sahip olduğumuz kas kütlemizin yoğunluğu doğrultusunda kalori yakımı gerçekleştiririz. Ağırlık antrenmanlarıyla birlikte sabah aç karınla yapılan kardiyolar bu süreci daha da hızlandıracaktır. 

 

Protein Tüketimi: Proteinler her insan vücudu için vazgeçilmez bir besindir. Çünkü Proteinler vücudumuzda önemli işlevlere hizmet eder. Metabolizma hızı, tokluk hissi, kilo kaybının yanı sıra kas kütlesinin artmasında, yaşlanmayla birlikte azalan kas kütlesini korumada, kemiklerin güçlenmesinde, yaraların iyileşmesinde oldukça etkin rol oynar.

 


İnsanlar önce para kazanmak için sağlıklarını, 

sonra da sağlıklarını korumak için paralarını harcarlar.

                                

Wolfgang Van Goethe 




Yorumlar

  1. Steroid ile ilgili bir bilgilendirme yazısı bekliyoruz sizden Elif hanım. Bol sıhhatli günler ❤

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sayıların Gizemini Ve Neler İfade Ettiklerini Hiç Düşündünüz Mü ?

Günlük yaşamlarımızda sıklıkla kullanmış olduğumuz çeşitli renkler, motifler ve sayılara derin anlamlar yüklemiş durumdayız. Kimine göre batıl inanç olarak kabul edilen kara kedinin uğursuzluk getirmesi, dört yapraklı yoncanın şans getireceğine inanılması ya da Doğu Avrupa'da leyleklerin bereket, doğurganlık ya da yeni başlangıçlar getireceğine dair inanışlar vardır.  Renk, motif, hayvanlar ve sayı unsurlarına atfedilen özelliklerin ne zaman ve nereden geldiğine dair bir araştırma yaptığımızda elde ettiğimiz net veriler olmasa da kutsal sayılmalarının çok eskilere dayandığını kolaylıkla söyleyebiliriz. Bu unsurların köken olarak çok eskilere dayanmasının yanı sıra kültürden kültüre birbirinden farklı olan birçok inanç özelliğini de içerisinde barındırır. Hem renklerin hem de sayıların özellikle Anadolu'da yaşayan inanlarının yaşamlarında önemli bir yere sahip olduğu ve çeşitli derin anlamlar ile dolu olduğunu görürüz. Renkler açısından baktığımızda, bu unsurlara yüklenen çeşitl

ÜLKEMİZİN PAMUK TARLASI PAMUKKALE TRAVERTENLERİ

Ülkemiz destansı olan gerek tarihi ile gerek kültürel açıdan olsun  envai  çeşit güzelliklerle doludur. Hem doğal hem de insanların çeşitli çabaları sonucu var olmuş sonsuz güzellikler barındıran ülkemizde kendiliğinden meydana gelmiş doğal güzelliklerimizden birisi de hiç kuşkusuz Denizli İlimizde yer alan pamuk diyarı unvanını hak eden Pamukkale Travertenleridir. Dünyaca tanınan bir üne sahip Pamukkale Travertenleri, uçsuz bucaksız beyazlığa sahip, koskocaman pamuk tarlalarını andıran sıcacık havuzları ve jeolojik yapısı ile ülkemizi güzelleştiren narin miraslarımızdan birisi olmuştur. 1988' de UNESCO Dünya Miras Listesine dahil edilen Denizli'nin Pamukkale Travertenlerini gelin hep birlikte yakından tanıyalım.    Denizli ilinde yer alan Pamukkale travertenleri merkeze sadece 18 km gibi çok kısa bir mesafede bulunmaktadır. Şehir merkezinden ulaşımı oldukça kolay olan büyülü alan, sadece manzarasıyla bile ziyaretçilerinin gözlerini kamaştırmaya yetecek cinsten.  Denizli'ni