Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Oksijen Deposu Bir Yer '' KAZDAĞLARI ''

Kaz dağları; Kuzey Ege'de Edremit Körfezi Kuzeyinde Biga Yarımadası'nın içine doğru uzanan, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Küçük kuyu beldesi ile Balıkesir Edremit ilçesi arasında yer alan geniş bir alanı kaplıyor. Kendine has zengin doğası, kanyonları, şelaleleri, derin vadileri, nehirleri ve kültürel zenginlikleri ile tam bir ekoturizim harikasıdır. Deniz, kum güneş üçlüsünden kaçmak isteyenlerin sığınağı haline gelen alan gidilmek istenilen ilk rota alanlarından biri olmayı halen sürdürmektedir. Mitolojik öykülerin ana yurdu olan Kaz  dağları, sadece ülkemiz için değil, aynı zamanda tüm dünya için oldukça önemli bir biyosfer alanıdır. Alpler' den sonra dünyadaki en önemli ikinci oksijen kaynağımız sayılan alan, bilinenin aksine sıra dışı bir özelliğe sahiptir.    Oksijen deposu olmasını sağlayan neden, içerisindeki ormandan değil, oksijen miktarındaki asıl kaynağın denizlerdeki yosunlardan kaynaklandığı ortaya çıkmıştır.  Deniz üzerinden yukarıya doğru yükselen

Asalet Ve Zenginlik Göstergesi Meşhur İngiliz Çayı

  Geçmişten günümüze dek çay veya kahve tutkunluğunun birçoğumuzda var olduğunu çoğumuz rahatlıkla görebiliriz. Kimimiz kahve tiryakisi iken kimimiz ise çay olmadan asla yaşayamam bile diyebilmektedir. Türk kültürümüzün vazgeçilmezi olan, müthiş kokusu ve tadıyla çoğu zaman dert ve sıkıntılarımızın dermanı olarak gördüğümüz çay; yemek öncesi, yemek sonrası hatta günün her saatinde rahatlıkla tüketebildiğimiz bir içecek haline gelmiştir. Hatta daha da ötesine geçip sabah kahvaltılarımızın vazgeçilmez bir parçası olmayı başarmıştır. En basitinden evimize bir misafir geldiği sırada ev sahibi olarak ikramlık için hiç vakit kaybetmeden hemen suyumuzu alıp çay için ısıtmaya başlarız. Türk kültürümüzde ve geleneğimizde böylesi bir yer edinmeyi başaran çayı bizden daha fazla seven ülke hangisi diye düşündüğümüzde aklımıza ilk olarak İngilizler ve meşhur İngiliz çayları gelmektedir. Her ne kadar farklı ülkelerdeki farklı toplumlar tarafından da sevilen ve keyifle tüketilen bir içecek olsa da Ça

Bedenler Üzerine Kazınan Derin Anlamlar '' DEK''

  Dövmenin en basit sözlük anlamı; vücut derilerimizin üzerine iğne ve türleri gibi sivri bir araç yardımı ile çizmek ve çizilen alan içerisine renk veren maddelerin konulmasıyla elde edilen yazı veya resim olarak tanımı yapılabilmektedir. Geçmişten günümüze dek kökenine baktığımızda ''Tamga'' kelimesinin 11. yy da yazılan Kutadgu Bilig adlı eserde: Tamga, Damga  ve Mühür anlamlarında kullanıldığı görülmektedir. Türklerin, damga ismini verdiğimiz yazı ve resimden oluşabilen işaretleri kullanmadan önce, anlatmak istediklerini resim yolu ile ifade ettiklerini, ilk çağlardan günümüze ulaşmayı başarabilen mağara duvar resimlerinde görmek mümkündür. Resim sanatını kullanarak çeşitli sahnelere yer vermiş aynı zamanda meramlarını anlattıkları, keşfedilen mağara duvar resimlerinden çok kolay bir şekilde anlaşılmaktadır. Geçmişte damga dediğimiz Türk Dövmeleri Orhun ve Yenisey abidelerinde yer alan benzer ya da çok az faklı versiyondaki şekilleriyle Anadolu da yer alan birço

Kayıp Kıta ''MU''

  “Mu” adında antik ve kadim bir kıtanın var olmuş olabileceği görüşü bir İngiliz subayı olarak Hindistan’da görev yapan James Churchward tarafından ortaya atılmıştır. Subaylık görevini yerine getirdiği Hindistan’da bir takım antik kil tablet eline geçmiş ve bu tabletlerden yola çıkarak araştırmalara başlamıştır. “Naacal Tabletleri” adlandırılan bu tabletler bu kıtada kadim bir uygarlığın olabileceğini ortaya koymuştur. İlk olarak bu tabletlerin anlamını çözmek için Tibet’e gitmiştir. Tibet’te bulunan bir mabedin Başrahibi olan Rishi adında birisi Churcward’a kil tabletlerden bir tanesini gösterir. Ancak bu olaydan sonra Rishi ve tabletlerin diğer kalanı gizemli bir şekilde kaybolmuştur. Churcward elindeki tabletin yazılarını çözer ve araştırmalarına devam eder. Daha sonra Churcward tabletlerin geri kalanını da bularak çalışmalarına kaldığı yerden devam ettirir. Ortaya attığı görüşler doğrultusunda 50.000 yıllık büyük bir uygarlığı ve bunların dünyanın çeşitli yerlerinde koloni faaliye

İstanbul'un Bir Gözdesi: Galata Kulesi

  İstanbul' un en eski yapılarından biri olan Galata Kulesi, Beyoğlu'nda yer alan Galata semtinde yer alır. Yaklaşık ağırlığının 10 bin ton, yerden yüksekliğinin ise 69. 90 metre olduğu söylenir. Gövde yapımında moloz taş kullanılan yapının duvar kalınlığının 3.75, iç çapının 8.95, dış çapının ise 16. 45 metreden oluştuğu söylenmektedir.  İstanbul'da bulunan ve her gün birçok turistin uğrak yeri olmayı baran kulenin tahmini inşasının M.S 528 senesine dayandığı söylenmektedir. Romalılar, Venedikler, Cenevizler ve Osmanlılar tarafından tarih boyunca farklı amaçlarla kullanılmış ve ev sahipliği yaptığı tüm zaman ve kültürlerin hiç kuşkusuz en önemli sembollerinden birisi olmayı başarmıştır. Geçmişten günümüze dek başından birçok durum, birçok felaket geçmesine rağmen tüm ihtişam ve heybetiyle  gözde yapılardan biri olmaya devam etmiştir. Hem tarihi hakkında hem de kullanımı hakkında çeşitli rivayetlere konu olan kulenin geçmişi hakkında söylenenlere şöyle bir göz  atacak olurs

SOSYAL MEDYA İLE KALIPLAŞAN GÜZELLİK ALGISI

  Gelişen teknoloji olanakları ile hayatımızın bir parçası olmaya başlayan internet, iletişim kurmamız için aynı yer ve zaman da bulunma ihtiyacını ortadan kaldırmış, çok uzak yerlerde bulunan insanlar ile iletişim kurabilmemize olanak sunmuştur.  Mektup ve telgraf ile başlayan iletişim kaynaklarımız artık yerini sosyal medyaya bırakmış, mekân sınırlamasını ortadan kaldırmıştır. Dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan insanlar birbiriyle sosyal medya aracılığıyla kolayca sesli ve görüntülü iletişim kurabilmekte, uzaklık, mesafe gibi kavramların anlam kalıplarının daralmasına ve değişmesine neden olmuştur. Aynı zamanda insanlar sosyal medya aracılığı ile artık sadece birbiriyle iletişim kurmakla kalmayıp,  eğlence, alışveriş yaptığı, bilgi edindiği ve günümüzde reklam işbirliği ile para kazandığı platformlar haline getirmiş durumdadır. Çok geniş alanlara yayılmayı başaran sosyal medya artık günümüzde dünya üzerinde yer alan nüfusun yarısından fazlasının aktif olarak kullandığı bir platform